İstanbul’da, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma, sıhhat bölümünde şok edici bir organize hata şebekesini ortaya çıkardı. Bebek acil hastalarını, evvelce anlaşılan özel hastanelerin Yenidoğan ünitelerine sevk ederek vefatla sonuçlanan olaylara sebep oldukları sav edilen doktor Fırat Sarı ve 18 şüpheli, haksız çıkar sağlamak maksadıyla bir hata örgütü kurmakla suçlanıyor.
OPERASYONLA 14 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü takımlarının 4 Aralık‘ta düzenlediği büyük operasyonda, şüpheliler ortasında 5 doktor, 3 hemşire, 5 sıhhat çalışanı ve 1 sivil yer aldı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma çerçevesinde, şüpheliler hakkında “suç işlemek maksadıyla örgüt kurma”, “nitelikli dolandırıcılık”, “rüşvet”, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” ve “resmi dokümanda sahtecilik” üzere ağır cürümler işlediği tez edildi. Gözaltına alınan 14 şahıstan 11’i tutuklanırken, 3’ü ise isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı.
“BEBEK ÖLÜRKEN FIRAT SARI HASTANEYE GELMEDİ”
Soruşturmanın ikinci kademesinde dikkat çeken tabirler ortaya çıktı. Çorlu Reyap Hastanesi Başhekimliği vazifesini yürüten İbrahim Oktay hakkındaki tezler, şok edici bir boyut kazandı. Hemşire Bahar Kınık, bir bebeğin durumu kötüleştiğinde doktor Fırat Sarı‘nın kendisine, “İşim var, makus bir bebek ile ilgileniyorum, gelmem” halinde yanıt verdiğini aktardı. Fırat Sarı’nın hastaneye gelmemesi üzerine Bahar Kınık, durumu hastane idaresine bildirerek, başhemşire Hilal Vatansever ve başhekim İbrahim Oktay’a haber verdi.
“MÜDAHALEYİ BIRAKIN” TALİMATI
Bahar Kınık, Fırat Sarı’nın telefonla yaptığı talimatı da aktardı. Kınık, “Bebeğin başında doktor yoktu. Biz yine gerekli müdahaleyi yaptık. Lakin Fırat Sarı ile görüşen arkadaşım Ecem’e ‘Artık müdahaleyi bırakın’ demiş. Lakin arkadaşlarım ve ben, doktor olmadığı için müdahaleyi bırakmadık” dedi.
SİGARA MOLASINDA OLAN DOKTOR
Bahar Kınık, hastanedeki kontrol sırasında Fırat Sarı’nın sigara molasında olduğunu söylediğini, bu açıklamayı başhekim ve başhemşirenin kendisinden yapmasını istediklerini belirtti. Bu çeşit yönlendirmelerin, hastanedeki kontrollerin geçiştirilmesinde kıymetli bir rol oynadığı düşünülüyor.
İLAÇ SATIŞIYLA YÜZBİNLERCE LİRA KAZANÇ
Bebek vefatlarına yol açan ve yolsuzluk faaliyetlerinde bulunan bu organize kabahat örgütünün en büyük gelir kaynaklarından biri ise ilaç satışıydı. Yapılan araştırmalar, şüpheliler ortasında ilaç satışına dair önemli mali hareketlerin yapıldığını ortaya koydu. Hüseyin Gündüz isimli şüphelinin, Meryem Küçükoğlu’na gönderdiği 370 bin liraya ilişkin hesap hareketleri de soruşturma belgesine girdi. Meryem Küçükoğlu, bu paranın kaynağını açıklamakta zorlandı.
FLAŞ TABİRLER DEVAM ETTİ
Meryem Küçükoğlu’nun tabirinde, Hüseyin Gündüz’ün konutuna paklığa gittiği ve bunun karşılığında sırf bin lira aldığı sav edilirken, kelam konusu hesap hareketleriyle temaslı olarak yüzbinlerce liralık gelirler açıklanamadı.