Ankara Ulus’taki Atatürk anıtı önünde toplanan gazeteci örgütleri ‘sansür yasası’ olarak nitelenen kanun teklifinin geri çekilmesi için aksiyon yaptı.
Gazeteci örgütleri, TBMM’de bulunan ve ‘sansür yasası’ olarak nitelenen kanun teklifinin geri çekilmesi için aksiyon yaptı. Ulus Atatürk heykeli önünde buluşan gazeteciler basına yönelik baskı ve sansür maddesine ‘hayır’ dedi. Gazeteciler anıt önünde “Susturma Korkutma, Hapsetme Maddesine Hayır”, “Basın Hürdür Sansür Edilemez” yazılı pankartlar açtı. Ankara Ulus’taki Atatürk anıtı önünde toplanan gazeteci örgütleri ‘sansür yasası’ olarak nitelenen kanun teklifinin geri çekilmesi için hareket yaptı.
Gazeteciler Cemiyeti Lideri Nazmi Alım basın örgütleri tarafından hazırlanan ortak metni okudu. Alım, “TBMM’de Basın Kanunu yenileniyor. İsmi Basın Kanunu ancak içinde basın yok baskı var. İsmi Basın Kanunu lakin içinde mahpus cezası, kapatma, ağır kontrol ve basın kartı iptalleri var” dedi ve şunları söyledi:
GAZETECİLERİ DİNLEMEDİLER
– Haftalarca Meclis’te iktidar ortaklarına ‘Gazetecileri dinlemeden basın yasası yapılmaz’ dedik, teklifler verdik, itiraz ettik ancak beyhude. Tek bir cümlemizi bile dikkate almadılar. Bu nedenle ülkemizin en büyük basın meslek örgütleri olarak Türkiye’nin dört bir yanından buraya, milletin meclisine geldik. Maddeyi geri çekin, basın maddelerini gazetecilere danışarak yapın. Sanmayın ki bizler dezenformasyonun önlenmesini istemiyoruz. Fakat bunun yolu mahpus cezasından geçmez.
YARGITAY HAKİMİ DE KARŞI
– Yargıtay hâkimi bile karşı çıkıyor ancak dinlemiyorlar. Maddede yazılı basının kapısına kilit vuracak unsurlar var. Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmış. Yaklaşık 1000 gazetenin, ömür kaynakları olan resmi ilanları büyük oranda kesilerek, kapanmakla karşı karşıya bırakılacak. Basın ilanlarının dağıtımına ait değişikliklerle yazılı basına kilit vurduracak olan düzenleme, meslektaşlarımızın özlük haklarında da hiçbir uygunlaştırma içermiyor. Bunları söyledik, anlattık, yazdık lakin dinlemediler.
HER ŞEYE AYKIRI
– Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne terstir. Yani Anayasa’ya karşıttır. Anayasa ile garanti altına alınan haklarımıza terstir. Bu tarafıyla yalnızca gazetecilerin özgürlüklerine değil tüm toplumun özgürlüklerine pürüzdür. Yanlış bilgiyi alenen yayma cürmü oluşturup üç yıl mahpus cezası getiren bu yasa tüm toplumu yazmaktan, eleştirmekten, toplumsal medyada ileti paylaşmaktan alıkoyacaktır. Bu yasa toplumsal bir otosansür dalgası yaratacaktır. Bu nedenle yalnızca gazetecilerin sorunu değildir.
NEDEN MAHPUS?
– Neden getiriliyor bu mahpus cezası? Bu nasıl uygulanacak? Seçimlere bir yıldan az bir vakit kalmışken çıkarılan bu kanunla sağlıklı siyasi tartışma ortamı nasıl sağlanacak? Yargıtay’ın görüşündeki üzere uygulamada doğacak karmaşa ve keyfilik nasıl önlenecek? Bu soruları tekraren sorduk lakin Meclis’te bizlere hiçbir karşılık verilemedi. İşte bu nedenlerle basın meslek örgütleri olarak, tünelden evvelki son çıkışta buradayız. Bu yasa teklifinin geri çekilmesini istiyoruz” dedi.